Güneşin nazlanıp, kendini arada bir kendini hatırlattığı şu günlerde, hepimiz baharı iple çekmeye başladık. Günler uzamaya başlarken; bünyeler, soğuk ve gri bir kıştan sonra güneşli günlerin keyfini sürmek istiyor. Artık kışın uyuşukluğunu vücuttan atmaya, baharın enerjisini kazanmaya geçme zamanı.
Bunun için baharın rengini hatırlatan yeşil-yemyeşil bir içeceğe kimse hayır demez sanırım. Sağlık koçum olan Nezahat Hanım’dan orijinal tarifi alıp ilk okuduğumda ve denemeden hemen önce çok soru işareti oluştuğunu söylemem gerek. Çiğ sebzeleri tüketmenin faydasını bilerek ancak tadından çekinerek bakmıştım elimdeki kağıda. Denemelerin sonrasında ise damak tadıma göre biraz şekillendirme şansım oldu.
Dr. Mehmet Öz’ün gençlik iksiri, anti-aging formülüne çok yakın aslında tarif. Vücudun alkali olmasının yararları (daha çok gerekliliği); koyu yeşil sebzelerin, limon ve zencefilin yüksek alkali olmaları gibi gerçekler üstüste geldiğinde, içmek için çok da yerinde bir seçim oluyor bizim yeşil-yemyeşil içecek 🙂
gerekenler (350 ml içecek için)
– bir demet pazı
– bir yeşil elma
– bir limon
– bir kereviz sapı
– taze zencefil
– bir tutam maydanoz
Bütün yeşillikler ayıklayıp, yıkayın (önce bir süre sirkeli suda bekletiyorum, sonra yıkıyorum).
Elmanın çekirdeklerini çıkartarak ama kabuklarını soymadan dilimleyin.
Limonu dilimlemeden, bütün olarak kabuğunu soyun.
Taze zencefil kökünden küp şeklinde bir parça kesip, kabuğunu soyun (yaklaşık okey zarı büyüklüğünde kesiyorum, fazlası acılık verebilir).
Hazırlamış olduğunuz bütün sebzeleri sırayla katı meyve sıkacağından geçirin.
Öncelikle yumuşak olan yeşilliklerden başlıyorum; iki seviyeli olan makinede düşük seviyeden başlamış oluyorum. Sert olan elmayı ise en sona bırakıyorum.
Sonrası makinenin musluğundan süzülen önce koyu, sonra açık yeşil su.
Makine işler el öğünür ya, bu haliyle hazırlaması kolay. Tadıysa bana baharda yediğimiz çağlanın yada eriğin tazeliğini/ ekşiliğini hatırlatıyor.
Zor olan tek kısmı ise makinenin temizliği. Bu kadar tazeliğe de değer diye düşünüyorum.
Afiyet olsun 🙂
Blogger notu: bu tadı bana tanıştıran Nezahat Elden’e sevgilerimle…
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili