Aradan geçen yaz, denenen yemekler ve yarıda bırakılan bir grup gezi yazısından sonra tekrardan Blog’a bir şeyler ekleyebilmek için bir türlü konsantre olamamıştım. Gün geçtikçe de durum daha da zor olmaya başlamıştı. Tam da bu sırada Özlem’in “annem bizde, en kısa zamanda bekliyoruz” demesi yerinde oldu.
Hatırlayacağınız üzere, farklı yörelerden, yeni tatlar öğrenmek ve bunu size aktarmak, kendimce yemek mirasını aktarmak adına girişimlerim vardı. Gerçi Çukurovalı baba, Egeli annenin kızı olarak zeytinyağlılar, hamur ve bulgur işleri arasında büyümüş olan biri olarak Karadeniz Mutfağını çok da bildiğimi ya da öğrenmeye can attığımı söyleyemem. Ancak her yöreden tadı bilmek istiyordum, üstelik Gülsüm Teyze de çağırıyordu, bundan daha iyi fırsatta olmazdı. Cuma- trafik- yağmur ve daha çok trafiğe aldırmadan topladım eşyalarımı verilen davete icabet ettim, bence çok da iyi ettim 😉
Seneler öncesinde rahmetli Trabzonlu eniştem için halam pişirdiğinde ilk defa yemiştim “muhlama”yı. Çok uzun süredir de yeniden yeme fırsatı bulamamıştım, Blog’a yazmak için bundan daha iyi bir seçim de olmazdı.
Aslında az olan ama çok öz malzemeler gerektiriyormuş bunu da öğrenmiş oldum. Daha fazla uzatmadan başlayalım yemeği anlatmaya…
gerekenler:
– 1 yemek kaşığı dolusu tereyağı (kişi başı)
– 1-1,5 yemek kaşığı dolusu mısır unu (kişi başı)
– peynir
– su
– tuz
Tereyağının tamamı tavada eritir. (aslında tavanın bakır olması tercih sebebiymiş, ancak bu sefer çelik olanda pişmiş oldu).
Muhlama’nın ağır yada hafif olmasındaki en büyük etken ise tereyağının tazeliği. buzdolabında bekleyen tereyağı giderek yemeğe ağırlık veriyormuş
Daha da hafif olmasını isterseniz ise en iyisi “kaymak”la pişirmek gerekli (Blogger notu: kaymak; yağın tam ayrışmadan yağlı-ayran kıvamında olan karışım).
Tamamiyle eritilmiş olan tereyağının üzerine mısır ununu ekleyin. Mısır ununun ise çok iri çekilmemiş olanı tercih edin. (bu arada İstanbul’da nereden kaliteli tereyağı alabilirim sorusuna iyi bir cevap bulamadım. Güvendiğiniz karadeniz yöresel malzemeleri satan bir yer varsa ve yerinden getirtme fırsatınız, hiç kaçırmayın. Aksi halde marketlerde satılan paketli tereyağından kullanmak durumunda kalıyorsunuz)
Kızgın yağ içine eklenen mısır unu tahta kaşık yardımıyla karıştırılarak kavurmaya başlayın. Göz kararı tuz ekleyin (peynirin tuzu göz önüne alınmalıdır).
Mısır ununu, tereyağına yedirdikten sonra, üzerine su eklemeye başlayın. Gülsüm Teyze bunu yaparken sıcak su kullandı, suyun soğuk ya da sıcak olması farketmezmiş, bilginize. Suyu bir anda boca etmek yerine azar azar, mısır unu çekmesini sağlayarak eklemek gerek.
Koyu muhallebi kıvamına gelen karışımın üzerine tereyağı çıkmaya başladıktan sonra 1-2 dakika daha bekleyin. Üzerine parçalar halinde köy peynirini ekleyin. Karadeniz Bölgesinde kış için hazırlanan tekerlek şeklinde ama kalınlığı çok olmayan köy peyniri bunun için ideal olanı).
Peynirin tel tel olması gerektiğinden çabuk eriyen hazır/paketli kaşar peynirini tercih etmeyin.
Peynirin mısır unlu karışımın içine batmasını bekleyin. Ocağın altını kapatıp, son bir kez karıştırdıktan sonra muhlama’nız servise hazırdır. Muhlamayı soğutmadan, köy ekmeğinizi bandırarak yemeniz tavsiye edilir.
ve tabii ki afiyet olsun (bize oldu:))
Blogger notu: Uygulamalı olarak yöresel tadı bizimle buluşturan Gülsüm Teyze’ye ve bize ev sahipliği yapan kızı Özlem’e teşekkürlerimle…
Zeynepcim,
Tekrar birşeyler yazdığını görmek çok güzel.. Evde güzel trabzon tereyağım ve mısır unum var. Tam işte yarın denerim diyordum ama evde köy peyniri yok maalesef. Beyaz peynir aynı sonucu verir mi bilemedim.
Tereyağ konusunda çok haklısın. Marketlerde iyi tereyağ bulmak zor. Biz de Ortaköy'deki kahvaltılık ürünler satan bir yerden aldık en son. Semt dükkanlarını dolaşmak lazım. Bir de sana biraz ters biliyorum ama Fatih'te adını hatırlamadığım bir sokak var. Sanırım Fatih Karadeniz Pideci'nin olduğu yerlere yakın. Orada kaliteli tereyağ bulabilirsin.
BeğenBeğen
Sonunda deneyebildim 🙂 Bir dahaki sefere kişi başı 1 yk mısır unu ekleyeceğim. 1.5 kaşık ekleyince muhlamayı iki kişi bitiremedik. Ayrıca köy peyniri yerine çeçil peyniri kullandım. Ekmeği batırdığımızda peynir gayet güzel uzadı. Ben ilk kez denediğim için çok yorum yapamıyorum ama Alper Trabzon'da yediğimin kıvamındaydı dedi :))
Paylaşım için teşekkürler!!
BeğenBeğen
Elifcim, senin tarifi denemen ve sonrasında yorumunu paylaşman çok önemliydi benim için. denemenin başarılı olmasına ayrıca sevindim:)
darısı diğer denemelerimizin başına..
BeğenBeğen